[email protected] | (0212) 347 22 41

Sorular & Açıklamalar
Sorular & Açıklamalar

Niçin bir avukata gereksinim duyulur? Sorunlarımızı kendimiz çözemez miyiz? Avukatla dava takip etmek zorunlu mudur?

Türkiye’de davaların bir avukat aracılığıyla takibi zorunlu değildir. Avukatlık Yasasının 35/3 maddesine göre, dava açmaya yeteneği olan herkes kendi davasına ait evrakı düzenleyebilir, davasını bizzat açabilir ve işini takip edebilir. Bazı özel durumlar dışında (Ceza Muhakemesi Yasasının 150. Maddesinde belirtilen durumlarda devlet zorunlu avukat ataması yapılmaktadır. Yine bazı özel durumlarda da avukat zorunlu olabilmektedir.) avukata gereksinim yoktur. Ancak, yargılama sisteminin karmaşıklığı nedeniyle avukat olmadan yapılan işlemlerde, hata yapılması olasılığı çok yüksektir. Bu ise hak kayıplarına neden olabilmektedir. Bu nedenle, hukuk bilginize güvenmiyorsanız ve yargılama yöntemi konusunda bilgi sahibi olduğunuzdan kesin olarak emin değilseniz bir avukatın yardımına başvurmalısınız. Çünkü avukat hukuk uzmanıdır. Avukat ücretini ödeyemeyecek kadar yoksul biri iseniz, bulunduğunuz il Barosuna başvurarak size “Adli Yardım” kapsamında avukat atanmasını talep etme hakkına sahip olduğunuzu da unutmayınız. 


Sorularıma e-posta yoluyla cevap alabilir miyim?

Sorularınız için [email protected] adresini kullanabilirsiniz. Kısa ve basit sorularınıza yanıt en kısa sürede verilecektir. Ayrıntılı bilgi istenilmesi halinde ise Avukatlık Yasası ve Meslek Kuralları çerçevesinde nasıl davranmanız gerektiği size bildirilecektir.


Ceza hukuku bakımından haklarım nelerdir ve hangi aşamada avukat yardımından yararlanmalıyım?

Bir suçlamayla karşı karşıya kişi, suçlamanın başlangıcından itibaren bir avukatın yardımından yararlanma hakkına sahiptir. Kişi, avukatı varsa onu çağırma, avukat olmadan konuşmama, yoksul ise kendisine avukat atanmasını isteme hakkına sahiptir. Her soruşturmadan önce sanık veya şüpheliye bu hakkı hatırlatılmak zorundadır. Cinsel saldırı suçu ile alt sınırı beş yıldan fazla hapis cezasını gerektiren suçların mağduru olan kişiler davaya katılmış olmaları koşuluyla baro tarafından kendilerine avukat görevlendirilmesini isteyebilirler. Mağdur veya suçtan zarar görenin çocuk, sağır ve dilsiz veya kendisini savunamayacak derecede akıl hastası olması halinde avukatı olması bir yasal zorunluluktur. 18 yaşından küçüklerin ve cezasının alt sınırı 5 yıl ve üstü olan sanıkların yargılamalarında avukat bulunması zorunludur. Kendileri istemese dahi bir avukat atanır.


Davalar Uzun Sürer mi?

Adalet Bakanlığı istatistiklerine göre 2007 yılında bir hukuk davasının karara bağlanması Türkiye genelinde ortalama 202 gün almaktadır. Bu süre mahkemelere göre değişiklik göstermektedir.

Örneğin 2007 yılında bir dava ortalama olarak; Fikri Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinde 619 günde, Asliye Ticaret Mahkemesinde 410 günde, İş Mahkemesinde 441 günde, Aile Mahkemesinde 157 günde, Sulh Hukuk Mahkemesinde 108 günde karara bağlanmıştır. Bu süreler dikkate alındığında, yargıdaki işlerin avukat aracılığıyla takibinde ayrıca yarar vardır.


Şikayet ve dilekçe hakkı nedir, şikayet nasıl ve nerelere yapılır?

Şikâyet ve dilekçe hakkı, yurttaşların kendileriyle veya kamu ile ilgili dilek ve şikâyetleri hakkında, Türkiye Büyük Millet Meclisine ve yetkili makamlara yazı ile başvurma hakkı demektir. Türkiye Büyük Millet Meclisine veya yetkili makamlara verilen veya gönderilen dilekçelerde, dilekçe sahibinin adı-soyadı ve imzası ile iş veya ikametgah adresinin bulunması gerekir. 3071 sayılı "Dilekçe Hakkının Kullanılmasına Dair Kanun” un 7. Maddesine göre yurttaşların, kendileri ve kamu ile ilgili dilek ve şikayetleri konusunda yetkili makamlara yaptıkları başvuruların sonucu veya yapılmakta olan işlemin safahatı hakkında dilekçe sahiplerine en geç otuz gün içinde gerekçeli olarak cevap verilmesi gerekmektedir.

Ceza hukuku ile ilgili şikayet, Cumhuriyet Başsavcılığına veya kolluğa (polis veya jandarmaya) yapılır. Dilekçe verilmesi şart değildir. Ancak yazılı başvuruda yarar vardır. Bir suç mağduru iseniz Cumhuriyet Savcısına yapacağınız şikâyet üzerine Savcı gerekli araştırmayı yapacak ve gerek görürse kamu adına ceza davası açacaktır.

Bir suç işlendiğinde kamu düzeni de yara alır. Bu nedenle Cumhuriyet Savcılığına kamu adına suçları takip etme görevi yüklenmiştir. Bir suçtan haberdar olan herkes bunu kolluk güçlerine veya Cumhuriyet Savcılığına bildirebilir. Şikâyet, mağdur veya suçtan zarar gören kişilere tanınmış bir hak iken, ihbar herkes tarafından yapılabilir. Şikâyetçi davaya katılma hakkına sahiptir, ihbar edenin böyle bir hakkı yoktur.


Vekaletname nasıl çıkartılır, Vekalet verilirken nelere dikkat edilmelidir?

Bir avukata vekaletname verecekler, nüfus cüzdanıyla ya da pasaportuyla bizzat bir notere giderek, aşağıda ayrıntısı verilen bilgiler doğrultusunda, vekalet konusu olacak işinin niteliğine uygun vekaletname düzenlettirebilirler. Yurt dışında bulunanlar konsolosluklarda vekaletname düzenlettirebilirler. Hangi avukata vekaletname verilecek ise vekalet verilecek avukatın/avukatlarının bilgilerinin notere bildirilmesi gerekmektedir.

Genel vekaletname çıkartılırken, vekaletnamede, “Ahzu kabz, sulh ve ibra, davadan ve temyizden feragat, feragati ve davayı kabul, birlikte ve ayrı ayrı vekaleti ifa, davayı ıslah, tevkil, teşrik” gibi yetkilerin bulunması/bulunmaması gerektiği yönündeki talebinizi notere bildirmelisiniz.

Boşanma vekaletnamesi için iki adet fotoğraf gerekmektedir. Boşanma, nafaka, tanıma ve tenfiz davaları için çıkartılacak vekaletnameler özel yetki ve fotoğraf içermelidir. Ayrıca boşanma ve nafaka davaları için çıkartılacak vekaletnameler iki nüsha çıkartılmalıdır.

Şirketler adına düzenlenecek vekaletnamelerde imza sirküleri ve yetki belgesinin notere ibrazı gerekmektedir. Bir kişi, aynı vekaletname ile hem şirketi temsilen, hem kendisi için vekalet verebilir. Aynı şekilde birden çok kişiler de bir vekaletname ile aynı avukata vekalet verebilirler. Böylece, daha az vekalet harcı ödenmiş olmaktadır.

Vergi mükellefi gerçek ve tüzel kişilerin vergi numaralarını notere bildirmeleri zorunludur.

Niteliği bakımından tapuda işlem yapılmasını gerektiren sözleşme ve vekâletnameler, vasiyetname, mülkiyeti muhafaza kaydıyla satış, gayrimenkul satış vaadi, vakıf senedi, evlenme mukavelesi, evlat edinme ve tanıma, mirasın taksim sözleşmesi ile öteki yasalarda re'sen tanzimi öngörülen işlemlerin "düzenleme" şeklinde yapılması gerekir. Düzenleme şeklinde işlem bir tutanak halinde bizzat noter tarafından ilgilinin durumuna ve arzusuna göre düzenlenir. Bu nedenle, söz konusu işlemler (iş kâğıtları), ancak ilgilinin nüfus cüzdanı, geçerli pasaportu ve iki adet yeni çekilmiş vesikalık fotoğrafıyla birlikte Türkiye’de bizzat notere yapacağı başvuru üzerine düzenlenebilmektedir. 


Dava açılırken yapılması gereken masraflar nelerdir?

Bir dava açılırken başlangıçta ödenecek masraf, harç ve tebligat giderlerinden ibarettir. Davalar, türüne göre maktu ya da nispi harca tabidir. Dava konusu parayla ölçülemeyen talepler içeren davalarda maktu harç, konusu para veya para ile ölçülen değer ifade eden davalarda ise nispi harç ödenir. Harç miktarları yasayla belirlenmiştir. Her yıl yenilenmekte ve değişmektedir (artmaktadır). Ayrıca mahkemesine göre de peşin harç alınmaktadır. Dava açılırken ödenen maktu harçlar çok yüksek değildir. Nispi harç ise dava değerinin binde 54 ü oranındadır. Bu miktarın ¼ ü dava açılırken, kalan ¾ ü ise dava sonuçlandığında mahkeme veznesine ödenir. Harç miktarlarının güncel değerlerini Sitemizin; Kütüphane, Bilgi Deposu, Avukatlık Hukuku bölümünden öğrenebilirsiniz.


Avukatlık ücreti konusunda bilgi verir misiniz?

Bir avukat aracılığıyla davanızı yürütüyorsanız, o avukatla bir ücret sözleşmesi yapmanızda yarar bulunmaktadır. Avukatlık ücreti konusu, Avukatlık Yasasının 163 -175 nci Maddeleri arasında düzenlenmiştir. Avukatlık bir kamu hizmeti olduğu için böyle bir düzenleme gerekmektedir.

Avukatlık ücreti, kabaca iki türlüdür;

Birisi, taraflar arasında (avukat ve müvekkil arasında) serbestçe düzenlenen avukatlık ücret sözleşmesine göre ödenmesi gereken ücrettir. Bu tür sözleşmelerle belirlenen ücrette de Yasal sınırlamalar bulunmaktadır. Serbest şekilde düzenlenen ücret sözleşmesiyle belirlenecek ücret, Asgari Ücret Tarifesinden az, dava değerinin %25 den çok olamaz. 

İkincisi ise, Asgari Ücret Tarifesine göre ödenmesi gereken ücrettir. Bu tarife, her yıl, Türkiye Barolar Birliği tarafından hazırlanır ve Adalet Bakanlığının onayından sonra Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girer. Taraflar arasında bir ücret sözleşmesi bulunmuyor ise avukat bu sözleşmeye göre ücret talep edebilir. Mahkemeler ve icra müdürlükleri vekalet ücretine hükmederlerken bu tarifeyi dikkate alırlar. Avukatlık Yasası 164. Maddesine göre, dava sonunda, mahkeme kararında, Asgari Ücret Tarifesine göre karşı tarafa yüklenecek vekalet ücreti avukata aittir.

Ayrıca, hemen her baro tarafından, tavsiye niteliğinde olmak üzere bir ücret tarifesi hazırlanarak üyesi avukatlara duyurulmaktadır.

Gerek resmi nitelikteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesini, gerekse İstanbul Barosunun tavsiye niteliğindeki Avukatlık En Az Ücret Tarifesini Sitemizin; Kütüphane, Bilgi Deposu, Avukatlık Hukuku bölümünde bulabilirsiniz.

Hukuk Büromuz, İstanbul Barosu tarafından belirlenen ücret tarifesini dikkate almaktadır.


Yol Tarifi