Her birimiz çeşitli ihtiyaçlarımızı gidermek üzere bir takım mal ve eşyalar ile bir kısım hizmetler satın alırız ve bunlar için bir bedel öderiz. Satın aldığımız mal ve hizmetlerin istek ve ihtiyaçlarımıza uygun olup olmadığı ve belirlenmiş bir süre için ihtiyaç ve taleplerimizin karşılanmasına yetip yetmediği zamanla ortaya çıkabilir. Ödediğimiz bedelin karşılığı olarak satın aldığımız mal veya hizmetin standartlara aykırı olması, yetersiz kalması, dayanıksız çıkması, bozuk olduğunun anlaşılması vb. durumlarda mal ve hizmeti satan kişi, kurum ve kuruluşlara karşı ileri sürebileceğimiz haklara genel olarak tüketici hakları denilmektedir.
Ekonomik, sosyal ve kültürel ihtiyaçlarını karşılayabilmek için nihai bir mal ve hizmeti satın alıp ticari bir değişime sokmadan son olarak kullanan her kişi, kurum ve aile tüketici olarak adlandırılır.
Tüketici hakları konusu, özellikle son yıllarda önemi gittikçe artan bir konudur ve insan haklarının bir parçasıdır. Bununla birlikte, pazar için üretimin yapıldığı, mübadelenin başladığı çok eski tarihlerden beri tüketiciyi korumaya yönelik bir takım kurallar devletlerce konulmakta ve bu kurallara uyulması için önlemler alınmaktadır. Örneğin, günümüzden yaklaşık dört bin yıl kadar önce yapılan Hammurabi yasalarında, bayat gıda, hatalı tartı ve ölçüler konusunda bir takım yasak ve cezalar yer almıştır.
1985 yılında kabul edilen Birleşmiş Milletler kararına göre aşağıda belirtilen haklar, tüketici hakları kapsamına girmektedir:
1-Temel ihtiyaçların karşılanması hakkı
2-Sağlık ve güvenlik hakkı
3-Örgütlenme ve temsil edilme hakkı
4-Eğitilme hakkı
5-Seçme Hakkı
6-Tazmin edilme hakkı
7-Ekonomik çıkarların korunması hakkı
8-Sağlıklı bir çevrede yaşama hakkı
Bu haklar, ülkemizde 08.03.1995 tarihinde yürürlüğe giren 4077 sayılı "Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun" ile korumaya alınmıştır.
4077 sayılı yasa ile koruma altına alınmış olan hakların bir kısmını şöyle özetleyebiliriz.
.Kanunun 4. maddesine göre: Ambalajında, etiketinde, tanıtma ve kullanma kılavuzunda yer alan veya satıcı tarafından vaad edilen veya standardında tespit edilen nitelik ve/veya niceliğine aykırı olan ya da tahsis veya kullanım amacı bakımından değerini veya tüketicinin ondan beklediği faydaları azaltan veya ortadan kaldıran maddî, hukukî veya ekonomik eksiklikler içeren mal veya hizmetler, ayıplı mal veya ayıplı hizmet olarak kabul edilir
.Satın alınan mal veya hizmet yukarıdaki tanımda belirtildiği üzere ayıplı ise, 15 gün içerisinde malın değiştirilmesi, paranın geri verilmesi, ücretsiz tamir edilmesi, ayıbın neden olduğu değer kaybını malın bedelinden indirilmesi istenebilir. Satın alınan malda gizli ayıp söz konusu ise, 15 günlük süre iki yıla uzamaktadır.
.Satışa sunulan mallar üzerine, malın menşei, cinsi, fiyatını belirtir bilgilerin konulması şarttır.
.Sanayi malı üreten veya ithal eden firmalar ürünler için en az bir yıl garanti vermek zorundadırlar. Garanti, ürünün tümü için olup, bütün parçalarını kapsar. Garanti süresi, malın tesliminden sonra başlar. Garanti süresi içerisinde gereken onarımlar ücretsiz yapılır. Tamir için bırakılan ürünler en geç 30 gün içerisinde onarılmak zorundadır. Garanti süresi içerisinde aynı arızayı iki kez, farklı arızaları dört kez yapan cihaz ücretsiz değiştirilir.
.Garanti kapsamındaki ürünler için nakliye, montaj, servis hizmeti ve arıza bedeli olarak ücret istenilemez.
.Yabancı marka ürünlerin, Türkçe tanıtım ve kullanım klavuzlarıyla birlikte satılması zorunludur.
.Taksitli satışlarda, satıcı taksit koşullarını kapsayan sözleşmenin bir örneğini alıcıya vermek zorundadır. Sözleşmede yer alan mal ve hizmetle ilgili toplam satış fiyatı satıcı tarafından sonradan artırılamaz. Bu sözleşmede, mal veya hizmetin peşin satış fiyatı, faiz oranı, faizle birlikte ödenecek toplam satış fiyatı, ön ödeme miktarı ve ödeme planı bulunmalıdır.
.Taksitle ürün satın alındığında, borcun tamamı veya taksitlerin birden fazlası önceden ödendiğinde satıcı bedelden faiz indirmek zorundadır.
.Kapıdan yapılan satışlarda, satın alınan ürün 7 gün içerisinde satıcı firmaya iadeli taahhütlü mektup yazarak veya noter aracılığıyla bir ihtarname göndererek ve hiçbir gerekçe göstermeden iade edilebilir. Bu durumda, satıcı firma verilen peşinatı ve senetleri iade etmek zorundadır.
.Banka veya bir finans kurumundan mal ve hizmet satın almak için tüketici kredisi alındığı zaman imzalanan kredi sözleşmesinde öngörülen kredi koşulları tüketici aleyhine sonradan değiştirilemez.
.Tüketiciyi aldatıcı, yanıltıcı veya onun tecrübe ve bilgi noksanlıklarını istismar edici, tüketicinin can ve mal güvenliğini tehlikeye düşürücü, şiddet hareketlerini ve suç işlemeyi özendirici, kamu sağlığını bozucu, hastaları, yaşlıları, çocukları ve özürlüleri istismar edici reklam ve ilanları yapılamaz.
Tüketici hakları olarak belirlenmiş haklarımıza aykırı durumlarla karşılaştığımızda, haklarımızı korumak üzere, bir takım başvuru mercileri 4077 sayılı Yasayla kurulmuştur. Bunlar; Tüketici Konseyi, Tüketici Sorunları Hakem Heyeti ve Tüketici Mahkemeleridir.
Tüketici Sorunları Hakem Heyeti; il ve ilçe merkezlerinde, tüketiciler ile satıcılar arasında çıkan uyuşmazlıklara çözüm bulmak amacıyla kurulmuştur. Bu heyetler Belediyelerle koordineli çalışırlar.
Tüketici sorunları hakem heyetlerinin vereceği, kararlar tüketici mahkemelerinde delil olarak ileri sürülebilir. Uyuşmazlık konusu mal veya hizmet bedelinin 214,578,000.- TL.,'yi aşmadığı hallerde, önce bu heyetlere başvurulması gerekmektedir. Verilen karar beğenilmediği taktirde, taraflar tüketici mahkemelerine başvurabilirler. Para miktarının sınırı her yıl yeniden belirlenir.
4077 sayılı Kanunun uygulanmasıyla ilgili olarak çıkacak her türlü ihtilaflara tüketici mahkemelerinde bakılır.
Tüketici mahkemeleri nezdinde tüketiciler, tüketici örgütleri ve Bakanlıkça açılacak davalar her türlü resim ve harçtan muaftır. Bu mahkemelerde, ayıplı malları satın alan tüketiciler, uğradıkları maddî ve manevî zararların karşılanması amacıyla tek tek veya topluca dava açabilirler.
Satışa sunulan bir seri malın ayıplı olması durumunda Sanayi ve Ticaret Bakanlığı veya tüketici örgütleri, ayıplı seri malın üretiminin ve satışının durdurulması ve satış amacıyla elinde bulunduranlardan toplatılması için dava açabilirler. Mahkeme, dava sonucunda ayıplı malların toplatılması kararını vermiş ise; ayıplı malın ve ayıbın niteliğine göre bu malların, satıcıya iade edilip edilmemesine de karar verir. Ancak, malların toplatılması için yapılan her türlü masraf, aleyhine karar verilen kişi tarafından ödenmedikçe mallar kendisine iade edilmez.